Gazeteci Murat Yetkin; İmralı görüşmesi, Alevi-Cemevi açılımı, askeri hastanelerin açılması ve CHP davaları hakkında kaleme aldığı yazısında, “Ankara deprem üreten jeolojik fay hatları açısından nispeten şanslı. Ancak politik fay hatları açısından durum tam tersi. Ankara’nın politik fay hatlarında sık sık biriken enerji, bazen hiç beklenmedik bir yerden açığa çıkıyor ve krizden hala çıkartılamayan ekonomiyi daha da kötü etkileyecek siyasi sıkıntılara, krizlere yol açıyor” ifadelerine yer verdi.
Yetkin, Ankara’nın gündemini değerlendirdiği yazısında, “Terörsüz Türkiye sürecinin önünde kalan tek engel Abdullah Öcalan ile görüşmekmiş ve bunu da CHP engelliyormuş gibi bir algı ortaya çıktı” ifadelerini kullandı. Yetkin, Terörsüz Türkiye sürecinin asıl tıkandığı yerin Suriye’de SDG/PKK sorunu olduğunu; herkesin bunu bilip, söylemediğini yazdı.
MHP lideri Devlet Bahçeli‘nin Cemevi çağrısı hakkında da görüşlerini yazan Yetkin, “Cemevlerinin ibadethane olarak tescil edilmesi CHP’nin onlarca yıldır dile getirdiği bir politik talep; Bahçeli MHP’yi bu önemli sosyo-politik konuda AK Parti’den farklılaştırma gayretinde, aynı zamanda CHP’nin arka bahçesi olmaktan çıkarma gayretinde” dedi. Bahçeli’nin bir diğer gündemi olan ve yine CHP’nin yıllardır siyaset gündeminde tutmak istediği askeri hastanelerin yeniden açılması hakkında ise Yetkin, “Bu çağrının muhatabı Erdoğan” ifadelerine yer verdi.
Son olarak CHP davalarından da yazısında bahseden Yetkin, “AK Parti, CHP’nin yargı hamleleriyle sıkıştırılmasından, Türkiye’nin dış politikada öne çıkmasının da politik psikoloji etkisiyle memnun olabilir ama bunun neticede ters tepme ihtimali de bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Yazının tamamını okumak için .
